BAİBÜİLEF-İG 2025 3. Gün 18. Oturumda Felsefi ve Etik Boyutları ile Yapay Zeka ve Hipermedya tartışıldı

22 Mayıs 2025 Perşembe

2. Uluslararası Yapay Zekâ ve Hipermedya Sempozyumu kapsamında düzenlenen “Online Platform Üzerinden Felsefi ve Etik Boyutları ile Yapay Zekâ ve Hipermedya” başlıklı oturum, yapay zekâ teknolojilerinin bilgi üretimi, etik sorumluluk ve dijital gerçeklik kavramları üzerindeki etkilerini çok katmanlı bir perspektifle ele aldı. Oturum, Dr. Öğr. Üyesi Özgür Başyİğit, Arş. Gör. Ali Şahin ve Baran Turan moderatörlüğünde 10:00–12:20 saatleri arasında gerçekleşti.

Haber: Baran Turan

Felsefe, medya sanatı, etik ve bilişsel bilimlerin kesişiminde konumlanan bildiriler, teknolojiye yalnızca işlevsel değil; aynı zamanda ontolojik ve değer temelli bir yaklaşımla bakmanın gerekliliğini ortaya koydu.
Bilginin Yeni Rejimi: Algoritmaların Epistemolojik Gücü

Arş. Gör. Dr. Aytekin Çelik, açılış sunumunda, algoritmaların klasik bilgi kuramlarını nasıl dönüştürdüğünü sorguladı. “Yapay Episteme” kavramı çerçevesinde, karar verme süreçlerinin insan öznesinden yapay sistemlere kaymasının bilgiye olan yaklaşımı nasıl değiştirdiğini felsefi bir düzlemde tartıştı. Çelik’in üzerinde durduğu temel argüman, yapay zekânın yalnızca bir bilgi üretim aracı değil, aynı zamanda bilginin tanımını yeniden inşa eden bir güç olduğuydu.

Gerçekliğin Simülasyonu mu, Manipülasyonu mu?

Doç. Dr. Birol Demircan, son yıllarda medya dünyasında sıkça gündeme gelen derin sahte (deepfake) teknolojilerinin etik boyutlarını ele aldı. Gerçeğin dijital olarak simüle edilmesinin birey hakları, toplumsal güven ve medya etiği açısından ciddi sorunlar yarattığını belirten Demircan, özellikle siyasal manipülasyon ve kişisel mahremiyet ihlalleri üzerinde durdu. Sunum sırasında, katılımcılardan gelen “algı inşasında derin sahtenin meşruiyeti var mı?” sorusu, etik tartışmaların boyutunu genişletti.

Gerçeklik, Etik ve Bilgi: Yapay Zekânın Felsefi Derinliği Tartışıldı

Benzer şekilde, Arş. Gör. Özgün Şahin, yeni medya sanatında yapay zekâ ile gerçekliğin yeniden inşasını tartıştı. Sanatın artık yalnızca bir estetik deneyim değil, aynı zamanda gerçekliğin kurucu bir unsuru hâline geldiğini vurgulayan Şahin, izleyiciyi “gerçek olanla olmayan” arasındaki çizgiyi sorgulamaya davet etti. Sanat eserleri üzerinden yapılan örneklendirmeler, oturumda estetik-etik gerilimi görünür kıldı.
Karma Gerçeklik, Bilişsel Dayanıklılık ve Stres Yönetimi

Yaşarcan Baskın, Doç. Dr. Tamer Bayrak ile birlikte yürüttüğü çalışmada, özellikle hakem kararlarında bilişsel dayanıklılık konusuna odaklandı. Karma gerçeklik destekli simülasyonların stres altında karar verme süreçlerini nasıl etkilediğini deneysel yöntemlerle irdeleyen sunum, yapay zekânın sadece teorik değil, aynı zamanda pratik etik sorunlara da zemin hazırladığını gösterdi. Teknolojinin insan psikolojisine etkisini tartışan bu sunum, performans odaklı etik açmazlara dikkat çekti.

Ekran Maruziyeti ve Bağlanma: Dijital Dünyada Çocukluk

Gönül Kanyar, dijital medya ortamında erken çocukluk döneminde ekran maruziyetinin anne-çocuk bağlanmasına olan etkilerini araştırdığı çalışmasında, özellikle duygusal gelişim süreçlerine dair veriler sundu. Katılımcıların büyük ilgi gösterdiği bu sunumda, ekran bağımlılığı ile güvenli bağlanma arasındaki gerilim, etik olduğu kadar pedagojik tartışmaları da beraberinde getirdi.
Üretken Yapay Zekâ ve Üniversite Öğrencilerinin Etik Motivasyonları

Doç. Dr. Serkan Bulut, üniversite öğrencileriyle yürüttüğü katılımcı araştırma kapsamında, üretken yapay zekâ araçlarının eğitimdeki yeri ve öğrencilerin bu araçları kullanma motivasyonlarını inceledi. Çalışma, öğrencilerin etik bilinç düzeylerini, araçlara yükledikleri işlevleri ve akademik dürüstlük algılarını ortaya koydu. Etik eğitim ihtiyacı ve yapay zekânın pedagojik çerçevede konumlandırılması, sunumda öne çıkan başlıklardandı.

Alara X Örneği: Yapay Sunucularla Dijital İletişim

Oturumun kapanışında, Dr. Öğr. Gör. Işıl Keskin Şahan ve Dr. Öğr. Üyesi Ömer Vatanartıran, YouTube’da kullanılan Alara X adlı yapay zekâ sunucu örneği üzerinden dijital iletişimde yapay karakterlerin rolünü tartıştılar. Alara X’in içerik üretim sürecindeki işlevi, izleyiciyle kurduğu ilişki biçimi ve dijital platformlarda yapay karakterlerin insan sunuculara alternatif olarak görülüp görülmemesi üzerine katılımcılarla yoğun bir tartışma yürütüldü. Bu tartışma, “yapay zekâ temsilleri dijital güveni güçlendirir mi, yoksa zedeler mi?” sorusunu gündeme getirdi.
Teknolojinin Felsefesi, Etik Kodların Sınırında

Bu oturumda sunulan bildiriler, yapay zekânın yalnızca teknik bir devrim değil; aynı zamanda epistemolojik, etik ve ontolojik bir dönüşüm olduğunu gösterdi. Gerçeklik, bilgi, karar, bağlanma ve sanat gibi temel kavramların yapay zekâ ile nasıl yeniden şekillendiği; bildirilerin hem ortak kesişim noktasını hem de felsefi derinliğini oluşturdu.

Tartışmalar boyunca “insan” olmanın tanımının dijital çağda nasıl evrildiği, bilgiye güvenin yeniden nasıl inşa edileceği ve etik kodların teknolojiyle birlikte nasıl güncellenmesi gerektiği soruları, oturuma damgasını vuran temel meseleler olarak öne çıktı