BAİBÜİLEF-İG 2025 3. Gün 19. Oturumda Sahne Sanatları, Müzik ve Ses Tasarımında Yapay Zekanın olanakları ele alındı

22 Mayıs 2025 Perşembe

2.Uluslararası Yapay Zekâ ve Hipermedya Sempozyumu’nun önemli oturumlarından biri olan “Online Platform Üzerinden Sahne Performansı, Müzik ve Ses Tasarımı Teknolojileri ve Yapay Zekâ”, alanın öncü akademisyenleri ve araştırmacılarını bir araya getirdi. Moderatörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Tuğçe İyigüngör, Öğr. Gör. Bahar Akbulak ve Ayşegül Kale’nin üstlendiği oturum, 10:00–11:40 saatleri arasında gerçekleşti ve yapay zekânın sahne ve ses dünyasındaki yenilikçi uygulamalarını, etik boyutları ve gelecekteki potansiyelini kapsamlı bir biçimde ele aldı.

Haber: Kaan Keleş

Makine Öğrenmesi ile Foley Seslerinin Otomatik Sınıflandırılması

Oturumun ilk sunumu Arş. Gör. Can Paşa tarafından gerçekleştirildi. Paşa, sinema ve tiyatro gibi sahne sanatlarında kullanılan Foley seslerinin makine öğrenmesi algoritmalarıyla nasıl otomatik olarak sınıflandırılabileceğini teknik detaylarla anlattı. Foley seslerinin yaratıcı sürecindeki insan emeğinin kısmen yapay zekâ ile desteklenmesi, hem prodüksiyon süreçlerinde zaman tasarrufu sağlamakta hem de seslerin çeşitliliğini artırmaktadır. Paşa, yapay zekanın bu alanda yaratıcı iş birliği aracı olarak konumlandırılmasının önemini vurguladı.
Müzikte Dijital Ölümsüzlük ve Yapay Zekâ

Yapay Zekâ, Sahne Sanatları ve Ses Tasarımında Geleceğin Teknolojilerini Şekillendiriyor

Arş. Gör. Dr. Servet Can Dönmez, müziğin dijital çağdaki dönüşümüne odaklanarak “Yapay Zekâ ile Müzik ve Dijital Ölümsüzlük” kavramını tartıştı. Dönmez, yapay zekanın müzik üretiminde yeni bir yaratıcı güç olarak ortaya çıktığını ve sanatçıların eserlerini dijital ortamda ölümsüzleştirme yöntemlerini derinlemesine analiz etti. Yapay zekânın sanatçıların stilini öğrenerek yeni eserler üretmesi, telif ve etik soruları da beraberinde getiriyor. Katılımcılarla interaktif bir tartışma yapılarak, yapay zekâ destekli müzik üretiminde özgünlük ve yaratıcılık sınırları masaya yatırıldı.

Reklamcılıkta Ses Odaklı Üretken Yapay Zekâ Uygulamaları

Yüksek lisans öğrencisi Tuana Tümer ile Dr. Öğr. Üyesi Burak Ceber tarafından sunulan çalışma, ses odaklı üretken yapay zekâ uygulamalarının reklamcılıktaki yenilikçi kullanımlarını ele aldı. Reklamcılıkta sesin marka algısı ve tüketici deneyimi üzerindeki etkisi giderek artarken, yapay zekâ araçları hedef kitleye kişiselleştirilmiş ve duygusal bağ kuran ses içerikleri üretme olanağı sunuyor. Sunumda, bu teknolojinin hem yaratıcı hem de pazarlama stratejileri açısından sektördeki potansiyeli tartışıldı.

Tiyatroda Yapay Zekâ: Yeni Yaratıcılık Alanları

Öğr. Gör. Özgür Yetkinoğlu, tiyatro sanatında yapay zekânın konumunu irdelediği sunumunda, yapay zekânın sahne tasarımı, oyunculuk destek sistemleri ve seyirci etkileşimi gibi alanlardaki dönüştürücü etkilerine odaklandı. Tiyatroda insan ve makine iş birliği konseptini sorgulayan Yetkinoğlu, yapay zekânın yaratıcı süreçlerde yeni sorumluluklar ve etik sorular doğurduğunu vurguladı. Özellikle performansın özgünlüğü ve sahne sanatlarının insani yönü üzerine yürütülen tartışmalar, oturumun önemli dinamiklerinden oldu.

Sinema ve Sosyal Medyada İnsan Olmayan Kurgucular

Oturumun kapanışında, Öğr. Gör. Dr. Emin Paftalı yapay zekâ destekli kurgulama süreçlerini ele aldı. Görüntü ve ses kurgusundaki yapay zeka uygulamalarının, özellikle sinema ve sosyal medya içerik üretiminde nasıl etkin kullanıldığına dair örneklerle, teknoloji-insan iş birliğinin yaratıcı potansiyelini gösterdi. Paftalı, “insan olmayan kurgucuların” etik ve estetik sınırlarını tartışmaya açarken, içerik üretiminde yapay zekânın rolünün giderek arttığını ve bu durumun sektörün dinamiklerini kökten değiştirdiğini belirtti.

Yapay Zekâ ile Sanatta Yeni Ufuklar

Oturum boyunca ortaya çıkan ortak tema, yapay zekânın sahne performansları, müzik ve ses tasarımı alanlarında hem teknik hem de yaratıcı bir devrim yarattığı oldu. Katılımcılar, yapay zekâyı bir tehdit değil, sanatçılarla iş birliği yapan bir yaratıcı güç olarak konumlandırmanın önemini vurguladı.

Tartışmalar, yapay zekânın sanatın özüne ve insan deneyimine nasıl dokunacağı, etik sınırların nerede çizileceği ve teknolojinin insan yaratıcılığını tamamlayıcı bir araç mı yoksa yerini alan bir aktör mü olacağı soruları etrafında yoğunlaştı