Üniversitemiz İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen ilk uluslararası sempozyum olan, “1. Uluslararası İletişim Günleri Dijital Dönüşüm ve Yeni Medya Sempozyumu”nun açılış programı, Kongre Merkezi Bordo Salonda gerçekleştirildi.

13-15 Mayıs 2024 tarihlerinde düzenlenecek sempozyumda, alanında uzman ulusal ve uluslararası araştırmacı ve akademisyenler sunum yapacak.

Sempozyumun açılış programına Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Genel Sekreter İhsan Ağcan, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Tandırlı, konuk araştırmacı ve akademisyenler, akademik ve idari yönetici ve personel ile öğrenciler katıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Tandırlı, Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşına ve Türkiye Yüzyılı’na yakışır bir İletişim Sempozyumu düzenleme fikrini, büyük bir heyecanla gündemlerine aldıklarını belirterek, “Sempozyumun arka planında; iletişim alanında küresel olarak güncel gelişmelere değinen değerli bilim insanlarına ev sahipliği yapmak, bilimsel çalışmalara alan açarak faydalı ve hayırlı hizmette bulunmak ve hem küresel hem yerel bir iletişim virüsü olan dezenformasyon ile ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak hedeflerini belirledik.” dedi.

Sempozyum programının içeriği hakkında bilgi veren Tandırlı, sempozyuma ülkemizden, Azerbaycan, İran, Malezya ve Yunanistan’dan 100’ün üzerinde başvuru yapıldığını söyledi.

Rektör Alişarlı: “Teknolojik gelişmeler, iletişimin boyutunu değiştiriyor.” 

Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ise, bu önemli sempozyumun, İletişim Fakültesi’nin düzenlediği ilk uluslararası sempozyum olduğuna işaret ederek, emeği geçen akademik ve idari personele ve öğrencilere teşekkür etti; verimli ve hayırlı bir sempozyum olmasını temenni etti.

Medyanın mazlum insanların sesi olması açısından önemine değinen Rektör Alişarlı,  teknolojik gelişmelerin, iletişimin boyutunu değiştirdiğini kaydetti ve özetle “Bilgisayarın hayatımıza girmesiyle sadece iletişimde değil tüm alanlarda gelişmeleri tetikleyecek bir dönem yaşadık. İnternetin kullanımıyla artık gelişmeler daha da hızlı yaşanmaya başladı. İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla artık dünya üzerindeki sınırlar ortadan kalkmış, dünya küresel bir köy haline gelmiştir. Sosyal medya platformlarının hayatımıza girmesiyle, geleneksel medyadaki tek yönlü iletişim yerini çift yönlü iletişime bırakmıştır. Artık tüm internet kullanıcıları içerik üreticisi konumuna gelmiş, internet üzerinden yorumlar yaparak birbirleriyle iletişim kurmuşlardır. Teknolojik gelişmeler, dijital dönüşüm süreci ve dijitalleşme, hız kesmeden devam etmektedir. Bu gelişmeler bilgiye erişimi, iletişimi ve etkileşimi kolaylaştırmış, hayatımıza birçok yenilik kazandırmıştır. Teknolojik gelişmelerin en çok hissettiğimiz olumsuz yönlerini dezenformasyon olarak ifade etmek yanlış olmaz. Olmayanın olmuş gibi gösterilmesi örneğin deepfake, yanlış ve yanıltıcı bilgilerin, görsellerin oluşturulmasına ve yayılmasına hizmet eden bir uygulamadır. Bugün açılışını yaptığımız sempozyumda bu önemli konular, uzmanları tarafından ele alınacak. Her gelişme olumsuzluk getirebilir. Bizim amacımız, bu olumsuzlukları en aza indirgemek ve kullanım amacımızı insanlık yararı olarak benimsemektir.” ifadelerini kullandı.

“Her toplum, attığı adım kadar teknoloji ve dijitalleşmeden pay kapacak.”

Açılış konuşmalarının ardından Dijital Dönüşüm ve Yeni Medya konulu panel gerçekleştirildi. Panele çevrim içi katılan Azerbaycan Devlet İdarecilik Akademisi Dekanı Prof. Dr. Murteza Hasanoğlu, devlet idaresi, kamu hizmeti, iletişim ve internetteki köklü değişimlerin önemine vurgu yaptığı konuşmasında, özetle “Dijitalleşme dünyamızı değiştirirken hem Azerbaycan hem Türkiye yeni adımlarla bu alandaki bağlılığı perçinlemeye çalışır. Teknoloji, günümüz dünyasının değişmeyen değişimcisidir. Aslında tarihten bugüne toplumların yaşam koşullarını, devletleri ve devletler arası ilişkileri etkileyen, değiştiren ve biçimlendiren bir araçtır. 16 ve 17’nci yüzyıllarda neden-sonuç ilişkileri ile başlayan gelişme, günümüzde teknoloji eliyle dijitalleşen dünyada devam ediyor. Bu nedenle her ülke, her toplum bu konuda attığı adım kadar gelecekten pay kapıyor. Sanayi döneminde gerçekleşen akımlar, nasıl ki bilgi toplumuna geçişte yeterli gelmediyse, bu dönemde de atılacak yeni adımlar olmazsa, gelecekte dijital dönemde de geçiş bilgiler yeterli olmayacaktır.” şeklinde konuştu.

“Müzeler, dijital teknolojiden vazgeçemez.”

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Mercin, “Müzelerin İletişim Kurma Gereksinimi ve Dijital Dönüşüm” konusunda sunum yaptı. Müzelerin iletişim kurma gereksinimi, dijital dönüşüm ve uygulama örneklerinin yer aldığı sunumunda, dijital teknolojilerden vazgeçemeyeceğimizi vurguladı.

Müzelerin küresel rekabette yer alabilmesi için, dijitalleşmeyi dikkate alması gerektiğinin altını çizen Mercin, “Çünkü yeni teknolojiler, kültürü ve onun erişim araçlarını, kültür politikalarını ve uygulamalarını kökten değiştirmiştir. Müzelerin geleceğinde teknoloji destekli erişilebilirlik, sürükleyici AR deneyimleri, rehberli sesli turlar, fiziksel ekranların yerini alacak etkileşimli dijital ekranlar, bulut tabanlı biletleme, çok sayıda QR kod, keşfedilebilir koleksiyonlar (web siteleri), hibrit sanal programlama vardır.” dedi ve Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi ve 2023’te açılan Efes Deneyim Müzesi ile uluslararası müzelerde dijital teknoloji ile yapılan sergileme örneklerini gösterdi.

Artırılmış ve karma gerçeklik, sanal gerçeklik, hologram teknolojisi, panoramik teknoloji, sürükleyici sanat deneyimleri ve benzeri teknolojilerin müzelerde kullanımlarını anlattı.

Yapay zekâ gazetecilik için tehdit mi fırsat mı?

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman İrvan ise, “Gazetecilik Etiği İnternet Sınavında” başlıklı sunumunda, doğruyu söyleme mesleği olarak nitelendirdiği gazetecilik mesleğinin temel evrensel ilkelerini anlattı. Hız, tık gazeteciliği, SEO haberciliği, haber hırsızlığı, asılsız/yalan haber yaygınlığı, reklam haber, sosyal medyada kırıntı haberciliği, nefret söylemi başlıklarında internet gazeteciliğinde etik sorunları anlattı.

“Yapay zekâ tehdit mi fırsat mı?” sorusuna, yapay zekâ tarafından yazılan 2 haber Pulitzer ödülü alsa da yapay zekânın gazetecilik için tehdit olabileceğine vurgu yaptı ve özetle “Birçok alanda olduğu gibi gazetecilikte de yapay zeka programları hızla kullanılmaya başlandı. Artık tümüyle yapay zekâ tarafından işletilen haber siteleri var. Ben yapay zekayı gazetecilik için bir tehdit olarak görüyorum. Yapay zekâ sadece daha çok gazetecinin işsiz kalmasına yol açmayacak, aynı zamanda etik sorunlara da yol açacak gibi görünüyor. Örneğin yapay zekâ tarafından yazılan bir haber yanlış çıkmışsa bunun sorumlusunun kim olacağı belli değil.” diye konuştu.

Davetli konuşmacılara teşekkür belgesi takdim edilmesinin ardından sempozyumun açılış programı sona erdi.